9 Şubat 2015 Pazartesi

Giderim alışığım gitmelere, Gerek yok isyan etmelere...

Ölüyorum..
 Pardon ölüyoruz..
Burada doğup büyüyen kocam bile sevemezken, boş bu şehir derken, benim alşmamı nasıl bekler insanlar.
Gecenin yarısına kadar düşünmekten uyayamazken, evini özlemiş küçük çocuk gibi göz yaşı dökerken, benden nasıl beklenebilir... Alışamıyorum alışamıcam.
Gitmek için yapabilecegim tek şey kocamın gözlerinin içine bakmak. Agzından çıkacak tek kelimeyi beklemek. Ve bol bol dua etmek.
Bugüne kadar kalpten istedigim herşey oldu. teşekkür ederim Allahım.
Daha 16*17 yaşlarında ergen bi kızken aşık oldum kocama. Çok aşık oldum canımdan çok sevdim. Onu sevdiğim için kendimide sevdim sonra.
Tüm sacmalıklarıma katladı. Bazen hala katlanıyor.
E malum o yaşlarda çok mantıklı düşünemiyorsun. Her genç kız öyle yani ben problemli degilim.
Ama çok sevdi beni kabullendi benimsedi, sahip çıktı. Abi oldu, baba oldu, arkadaş oldu dertlerimi dinledi.. Korudu kolladı çok sevdi. Bambaşka duygular yaşattı bana.
Çok istedim onu çok. Ve benim oldu.
Bir ev istedim hiç sevmedigi bi semtten sevmediği tip binadan. Boynumu bükmeme kıyamadı beni o eve kadın yaptı.
Bir evlat istedim daha birbirimize doymadan. sonra dedi..
Sonra olmadı.. benim için benden bi evlat istedi. çok istedim Allahtan bana bi evlat nasip etti. Karnıma düştügünü ögrendigim an oğlumm dedim ve onuda verdi allahımm.
Bigün bişey sordu bana oraya gitmek istermisin diye. Yemin ederim oan ben konşmuyordum. İçimde bi gerizekalı cahil aptal çabuk karar veren bilmeden hareket eden bi kız çocugu konuşuyordu.  
Nasıl oldu neden oldu bilemeden bi yola çıktık. İyi olacaktı sanki. kimseyi suçlamıyorm elbette. Yine istedim yine oldu.. 
Ömrümüzden 2 ay gitttiii. Canımın parçası bu 2 ayda hiç çalışmadıgı kadar zor şartlarda ve yogun çalıştı bunaldı. buradaki düzen bize göre degildi. çogu yakınlarımız evliliklerinde aşkı yitirmişlerdi ve birbirilerinde buluyorlardı mutluluğu.
Ama biz çok aşıktık yanlız kalmak eski huzurumuzda kararlarımızı yanlız almak istedik,
eskisi gibi olmak evimizde arkadaşlarımızla yada dışarıda yanlız başbaşa canımız isteyince ailemizle. 
Kimsenin bizden biişey beklemediği eski düzenimizi çok özledik. 
Ve dün gece sevgi kokan yatağımızda iki arkadaş gibi açıldık birbirimize. Meğer ne çok özlemişiz kartal meydanı 21U yu :) yakacığı, uğurmumcuda durakta bagıra bagıra şarkı söylemeyi,
üsküdarda üşümeyi.
Camelotta nargile içmeyi. Kalabalığı. çook özlemişiz.
Ve hata yaptğımı birkez daha anladım. İstedim canım kocamdan çok istedim. Eğer yapabilirse deneyecek.

Ve Allahımm ne olur yine istiyorm senden ufacık birsey. Hiç bırakmadın beni hep kabul ettin dualarımı. 
Sana en büyük duam olsun BİZİ İSTANBUL'A GÖNDER. 


13 Ocak 2015 Salı

...

Kusarken elini sırtıma koyacak birine ihtiyacım var.. Fakat tiksinmeyeceginden emin olduğum..
Ağlarken sırtını dönüp uyuyamacak birine, gözlerimi silecek iki tane baş parmağına.
Ve yanlız hissettiğimde beni saracak ben burdayım diyecek iki tane kola...
Bedeninin sadece omuz kısmı benim ihtiyacım.
Eğer bunlar elinden gelmiyorsa, Beni mutsuz etme..

Neyi Özler insan, en çok ne acıtır canını..

Bir şehirden vazgeçmek mi bu kadar zor olan?
Yoksa, vazgeçtiğinde  yalnız hissetmek mi şehri vazgeçilmez kılan.
Peki en çok neyi özler insan?
Kokularımı mesela, kışın kızarmış ekmek kokusunumu yoksa babanın hazırladığı tahinpekmezin tadınımı.
Sevmediği şeyleride özlermi insan?
Kokular hatırlatır geçmiş zamanı. Peki ben neyi özledim..
Vazgeçmek zorunda kaldığım şehrimi? Tanıdık kokularımı? İnsanlarımı? Bir evimi? Odayımı yoksa?
Tanıdık sohbetlerimi? çalışmayımı yada? Sokaklarımı? Tıklım Tıklım otobüslerimi?
Yok yok hepsinin üstesenden gelebilir insan..
Milyonlarca sevdiği şeyi hatırlayabilir, yazabilir, unutabilir insan.
Bende hatırlayabilirim. Yazabilirim ve alışabilirim. Ama bunların hiçbiri hatta bunların hepsii tek bir şey kadar üzmüyor beni.
Herşey çok kolay olabilirdi, Annem yanımda olsaydı. ama bu mümkün değil. Kendi hayatını kurduktan sonra bunu istemek çok saçma. ama okadar zorki..
Annemi okadar özledimki..

Hayatta hiç kimse onun yerini tutamaz. Herkesin annesi her anne için geçerli degil bu. İster bencillik olarak nitelendirin ister başka bişey.
Anne olmak fedakarlık ister. Daha yüzünü görmeden rahminde olduğunu bildigin andan itibaren. Kendi zevklerinden isteklerinden vazgeçmek ister.
Bazende Hayatın boyunca çalışıp çocuklarını muhtaç etmemek için kendini paralamaktır anne olmak.
Bunu birçok baba yapar ama zaten yapmak zorundadır. Ki  kabul edelim hiçbir baba, anne yerini tutmaz.
Herşeye sabrediyorum burda yanlızlığa, soğuga, agrılarıma, zamansız sancılarıma, laf sokmalara, kötü davranmalara, beklentilere, akşam yatmadan aglamalarıma, sabah yanlız uyanmaya , arkamda duran koruyup kollayan kimsenin olmamasına herşeye sabrediyorum. Çünkü sadece ben görebiliyorum. Çünkü tüm bunları sadece ben hissedebiliyorum.

Keşke annem yanımda olsaydı. Keşke herkesin annesi yanında olsaydı. Başkasının annesi sizin nazınızı çekmiyor çünkü. Agrılarınızı hissetmiyor. umursamıyor. Önemsemiyor. Canı yanmıyor.
Heves ettiğiniz hiçbirşey olmasın ister gibi davranıyor. Şunu alacagım dediğinde mutlaka ondan istemedigim bi renkte ve eski ama aynı görevi gören birşeyler olabiliyor. ve sanki onu almaya mecburum zannediliyor. Dahada boktanı dünyanın en anlayışlı eşi olan insan bir anda bambaşka biri olabiliyor. Seni anlamaya çalışmıyor. Seni anlamayan insanların yanında yer alarak işini kolaylaştırıyor.

Bu kadar kısa zamanda yaşadığım bukadar olumsuzlukları satır astır yazabilmek için biraz daha pişmem lazım. çünkü anlattıkça aglarım. yazdıkça hatırlarım gibime geliyor. buda bebegim için üzücü. hissetmemeli çünkü.

 Bende öğrenicem. Biliyorum bende alışıcam. Ama şuandaki saygımı koruyarak sessizliğimi koruyarak bunu başaramazsam.
Bende herkes gibi yön değiştiricem. Sesimi çıkarıcam. Saygıyı sevgiyi bir kenara atıp sadece kendi mutluluğumu düşünücem.
En iyi yanımdan denemeye başladım. Ne kadar iyi kalabilirim bilmiyorum. Ne kadar daha sabredecek yerim var bilmiyorum.
Bildiğim tekşey idare eden olmaktan sıkıldığımda idare edilen insan olacağım.

Ve terazi dengeleri eşit tutmadıkça benim için hep bozuk olacak.