24 Kasım 2014 Pazartesi

Kaldığım yerden, Olmadığım yere..

Yeniden yazmaya başlama fikri bile, çok sıkı bi kız arkadaşa içini dökmenin verdiği mutluluğu verdi bana. Hoş hiç öyle otu boku anlatacak bi kız arkadaşım olmadı. Belkide olmuştur ama ben güvenipte konuşamam zaten.
 Hep eksik masum yanlarını anlatırım birinden duyma ihtimalini düşünerek. 
Eskisi gibi manita hazretlerimin öküzlüklerini, yer yer romantizmini ve sağnak yağış göz yaşlarımı yazamayacağım için üzgünüm. 
Çünkü kendisi artık benim kocam ! olur olmaz dedikodusunu yapamam. İnternetle çok içli dışlı olmağı için blogu bulupta okuma ihtimali olmasa bile karnımda sıpası varken bunu yapmam hiç etik değil. =)

Kandırdım.. Tabikiiii yazıcam. 
Çok samimi arkadaşlarımla görüşmüyorum ama.. Zamanındaa Aman benden uzak olsun dediklerimle görüşüyorum. Hayat işte neler değişiyor neler. 

Kim derdiki koca bir beş yılımı ağrılı sızılı mutlu musmutlu romantık trajedik geçirdiğim yiğidomla evlenip bi yuva kuracağım.. bu ihtimal bana bile nasıl uzak nasıl imkansızdı. Çünkü hiçbirşey üstüste bukadar mükemmel olamazdı. Bişekilde bir bokluğun çıkıp hayatımı lağıma çevirmesi gerekiyordu. En azından hepp böyle olmuştu. Ama olmadı. Stresli sinirli bi maratonun ardından evlendim. Evlendik. =)


Çok geçmeden hatta hiç geçmeden 1 ay sonra içimde kelebekler uçuştu. Yok yok kelebek. :)

Canım kocamla  Ellerimizi kocaman açtık Allaha önce ondan istedik. Sonra tabi istemekle olmuyor malumunuz. Denedik. Ve hooop kocamaaaan bi hediye tutundu bize. 20 haftalık olduk bile.

Tabiki bunların, içimde kalan anneme anlatıp susturuldugum arkidişlerime anlatıp gülündüğüm acındığım (düğün kına nişan hamilelik ev ) hikayelerim var. Anlatılmayı bekleyen çook şey var. 


Acıktım. Gideyimde karaşimşek yapayım. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder